20 Nisan 2014 Pazar

Bir kibrit ask gordum minik kizda
Yine tutusmadi
Belli ki yuregi cesaret edemedi yanmaya
Kemiklerini batirip kanina
Yalnizligi cizdi
Hissiz deri parcalarina;
Olmadi.

Gozyaslari emanettir timsahlardan
Sulari kavusmaz denizlere nehirlerinin
Ama bilen bilir ve tanir deririnini islerinin
İsligi bir isik umuttan selamettir

TRABZANLAR

giderayak trabzanlara tutunur gibi sevdim seni
simsicacik bir yurek getirdim sana
ipek yumusak mendile sarip
sense keten sevgililerin ozensiz sevgilerine kucak actin

kucucuk ellerim sigsin diye kocaman actim
ve hergun yazdim buyusunler diye
parmak ularimda yukseliyorum goge
yine de erisemiyorum yureginin bittigi yere

hatalarim son kez dokuluyor dudaklarimdan
bu da senin payindir romeo unutma...

Ali Ismail Korkmaz'a agit

ne sen
ne ben
ne o deniz kizi
ne simitci; taze, sicak
ne de o eroinli kadin
    hani yan sokakta kendini dograyan\
ne ses
ne soguk
ne isik
  cansiz bedeni dolanir kuzgun kanatlarinda
    sakallarin inci siyahliginda
      dalgalar ulasamaz cigliklarina

           Nazim siirlerine emanettir...
akardeon isligi duyuldu yoksul yuzlerde
ancak saraba yeter hevesi
ve bir parca kendinden vardi alacakaranligin zemherisi

yanan copkokusu
  cumlenin noktasi
    yabanci deri parcalarinda saganak hissi

birkac kagit parcasi ustunde 3. sayfa haberleri
ve acliktan olen son cocugun hissesi altinda soguktan kirilmis nefesi
sigaraya tevazu eden minicik agitlari vardi....

YAKAMOZ



ayak sesleriyle usulca sokulan kardelen
ve bir basak tanesi susuz yuregi avuclarinda

dudaklarina degen pembeye calan kekremsi bir kagitti murekkep
parmak uclarimda yukselip dokunmasa da olur

gogsu ovalarca dag celengi
kafes saklanan dehlizleri ilikleri

ve kivrimlari parmaklarimin
her kosesinde baleye tutussun dilerdi
kuyu basinda tereddutlu bir altin paraya

piyanonun yumusattigi
henuz cilali bosluklari
ve sesin sessizlige dam oldugu noktadayiz
konusmasak da olur.

notalar eslik etmese de olur isliksiz soluguna
ve mum isigi tebessumleme de olur bir onsevismeyi

hazzin sigdirdigi o keskin dilimde suzulen
dudaklarin islak olmasa da olur

hallederiz...

TUTUN

TUTUN

bir tutsuden yayilan odunsu kokunu cekiyorum icime
sanki hic kipirdamayacakmisim
sinki cim ustunde cig taneleriymisiz gibi
yalanlarini duyuyorum
ve kaniyorum buruk efsanelerinin sozcusu sozcuklere


tahtalari sen gibi buram buram
bir bank var ruku etmis onume
yokluguna katlanamamgalaksiler dolansa aramizda
yine anlamlandiramam soguklugunu

solugunda visnelenmis tutunle doldurayim cigerlerimi
bir daha nefessiz kalmasin diye
ne cok imrenirdim o pipoya
dudaklarina degiyor diye...

SINIR



yanan sac kokusuydu dudaklarindan firarli
sigaranin esriklestirdigi hafif yanik sakallari
sislenirken tum dalgalar

gozleri aynaya yansiyan isikta balyozladi ellerimi
duvarlarimin yosunlarini beraat etti bir celsede
zangocun bronz dusleri asla cignemedi kutsal ayilerimi
ama sessiz sakin degildi sonsozlerin

kartaneleri pembeliginde yanaklarindan sizan mezarligimi
mermer koskunde itham ederken
cakal temkinliginde yaklastin sesime

once dakikalar gecti sonra saatler kostu pesinden
daha varamadan tabakhaneye gunler suruklendi kivrimlarina kemik seslerinin
tahta pencere pervazlari kustu once
anason sessizligi yalinlastirdi sesini
ama sessiz sakin degildi sonsozlerin

kadehin agzinda adimlarini sayarken yoksul bir valsin
ve kazirken iskeletini yasamin satirlarinin
parmaklarindan ilham aldim.
sozcukler eslik etti tebessumune
onlar severdi konsomatrisligi
konu sensen eger
 "keske ilk goz goze gelisimizin anisiyla sevseydim seni"
bahane edemezdim tokalasmayi sana degmek icin
kilometreler bagdas kursa ayaklarimizin dibine
ancak bu kadar yanasabilirdim.

bagira cagira savasa dovuse asik olabilirdik ancak biz
cunku sessiz sakin degildi sonsozlerin

siir tatavasi

bu tipi tipler var ya hani ay ben de siir yaziyorum falan diyip romantik cocuk ayagina yatanlar; hah ben onlara ne kil olurdum. vay siirin adini dusuruyolar, vay arastirma sorusturma olmadan hayatta 2 siir okumus adam geliyor gozlerin de gozlerin diye bik bik otuyor. nasil dalga gecerdim. simdi baktim bi lan ben kendimi bildim bileli siir edebiyat sanat psikomanagi bi tipim cok biliyosan kendin yaz dedim ve gecenlerde siire sardim ama bayaa yani gece uyanip yaziyorum falan sonra sabah begenmeyip atiyorum neyse bunlarin icinden uc bes begendigim cikti arada onlari paylasirim oyle laf olsun torba dolsun

KORKULARI YENMEK


bugun dedemle bir saat bahceyle ugrastik urdaki evin on tarafi cicek bahcesi arkasi meyve yani da sebze falan. ama tabi bizimkiler yasli gelince su bahceye bi el atiyim dedim. e be kizim dedin demesine de senin deli gibi bocek fobin var. kapinin onunde salyangoz gordum diye 2 gun uyumadigimi bilirim. o salyangoz odama gelene kadar bir hafta gecer zaten. hadi onu da gectim ben islak topraga zaten dokunamam bi de babaannem sagolsun eski kurbanlarin kafataslarini vitamin olur diye topraga gommus. ama hayir 2 kilo torba tasiyamayan ben o cengaverliklle catir cutur ot yolacakmisim. e tabii toksinli gezegene giden astronot gibi oyle bi giyindim ki bastan ayaga ben mi geliyorum yesil dev hulk mi anlamazsin bile. lan ben bahceye bi basladim bildigin salyangozlara naber abi falan diyorum solucanlara selam veriyorum. bi de rahatlik geldi tuttum cizmelerimi cikarttim ustumdeki uzun kolluyu attim bayaa yaz havasinda deli gibi ot yoluyorum. sonra dedim bacim sen o kadar arastirma yapiyorsun bi bak bakalim bu kadar fobi bi anda gitmez sonra gotunden cikmasin bunlar.

baktim zaten fobi dedigimiz tatava bilmem neyin bilinc altina sikismis haliymis. (ben simdi turkce karakter kullanamiyorum ya hah o i leri igdirin i si yapin cagnim sey olmasin) heh neyse dedim heralde bi kere yenince gidiyo bu. yok o da oyle degilmis yillarca terapi yapan varmis. benden size tavsiye varsa boyle korkunuz falan varsa gidin kafa ustu dalin lan valla. bi de palyaco fobim var ona da el attim mi tamamdir.

not; bak palyaco fobisi diince vayyy tikiye bak falan yapmayin be ben harbi korkuyorum boyle agzi yuzu kirilmis deforme olmus insan gibi geliyor bana :(

YASATMAYA DEGER HAYAT



ne icin yasiyorsunuz? ben mucadele etmek ve savasmak icin cunku benim hayatimin tek cozum yontemi bu. insanlarin huzurla yasamasi gereken hayatin suskunlastirilmasina karsiyim. hic bir gun gunesi goremeyen maden iscisinin kapitalizmine, somurgesine karsiyim. bir kadin sokak ortasinda dovulurken bizim kafamzi bile cevirmeye korkmamiza neden olan sisteme karsiyim.
19 yasinda ali ismail korkmaz'in 15 yasinda yeni yasina komada giren ve 16 kilo hayati yureginden sokulup alinan berkin elvan'a atilan gaz kapsulune karsiyim. ben insanlarin dininin cinselliginin ve cinsiyetinin bir insanin aklindan ve dusuncesinden onde tutulmasina, savasmamaya, oblomovluga, at gozlugune razi olan vasifsizliga, sessizlige, gri binalarda ve kerpic evde bizi, insanlari yasamsizliga zorlayan kosullara, rahat yasamama, ben son teknoloji telefonumla oynarken yanimda hayvanlara iskence edecek acizligi kendi icinde bulanlara, yasamimizin kaynagi agaclarin ve yesilin katledilmesine ve en onemlisi bunlari dusunmekten bile sikilan, kilini kipirdatmayan, acizlikten son soluguna kadar basini kaldirmaya korkan odleklere KARSIYIM